reklam
reklam
Zonguldak
Kapalı
2°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Zonguldak
00:00:00
İmsak vaktine kalan
42,9620 %0.05
50,5308 %0.08
57,9032 %0.01
Yeni Yılın Eşiğinde...  Zonguldak’ta Umudun ve Dayanışmanın İzleri

Yeni Yılın Eşiğinde... Zonguldak’ta Umudun ve Dayanışmanın İzleri

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bir yıl daha bitti… 
Saatler takvimle inatlaşırken, hepimizi yeni bir başlangıcın eşiğinde buluşturuyor. 
Belki çok şey yaşadık; kimimiz kayıplar verdi, kimimiz yeni umutlar doğurdu içinde… 
Ama her senenin sonunda olduğu gibi, bu kez de gökyüzüne bakıp aynı dileği fısıldıyoruz: 
“Daha iyi bir yıl olsun.”
Zonguldak bu dileğin en çok yakıştığı şehirlerden biri belki de. 
Maden ocaklarının altından, denizin mavisinin içinden, dağların sertliğinden ve insanların yumuşak yüreklerinden geçerek bir yıl daha tamamlandı burada. Kentin sokakları, kömür karası emeği ve sıcak insan samimiyetini yıl boyu omuzladı. 
Bir yanda fırtınalar, bir yanda yağmurlar, bazen göçük haberleriyle içimiz yandı… 
Ama Zonguldak hep ayağa kalkmayı bildi. 
Çünkü burada umut hep kömür gibi: En karanlıkta bile içinden ışık çıkarmayı bilir.
Yeni yıl denince çoğunluk için geri sayımlar, süslenmiş vitrinler, neşeli kahkahalar geliyor akla. Ama Zonguldak’ta yeni yıl biraz daha farklı: Kömür kokusunun arasından yükselen bir demli çay buharı, evin sobasına uzanan çocuk elleri, “geçmiş olsun” diye kapı çalan komşu, şehrin dört bir yanında hâlâ yaşayan o eski dayanışma kültürü…
Belki en çok buna ihtiyacımız var yeni yılda: Birbirimize iyi gelmeye, omuz vermeye, aynı sofrayı, aynı duyguyu paylaşmaya.
Yeni bir yılın kapısı aralanırken, Zonguldak halkına dair içimde büyük bir minnet var. Kimisi maden ocağından çıkıp evine dönen emeğiyle onur katıyor bu şehre… Kimisi okul yolunda kış ayazında hayallerini taşıyor… Kimisi de küçücük bir kahvehanede bütün şehrin derdine kulak oluyor. Bu şehir, her ne kadar çoğu zaman arka planda bırakılmış gibi hissettirilse de, insanı, dayanışması, inadı ve direnciyle Türkiye’nin vicdanı olmaya devam ediyor.
Yeni yılda dilerim ki:
Madenci sireni yalnızca vardiya değişiminde çalsın, acıda değil…
Gençler bu şehirde hayal kurmaktan vazgeçmesin…
Zonguldak’ın yolları, geleceği ve umutları daha aydınlık olsun…
Sahil boyunca yürüyen her adım, kalplerde bir ferahlık bıraksın…
Ve belki de en önemlisi, kimse yalnız hissetmesin…
2026’in kapısı çalıyor. Buyursun gelsin. Biz Zonguldak’tayız. Yüreğimiz kömür gibi güçlü, Karadeniz gibi dalgalı, insanımız gibi sıcacık.
Yeni yıl hepimize sağlık, huzur ve umut getirsin. Mutlu yıllar…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *