reklam
reklam
Zonguldak
Kapalı
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Zonguldak
00:00:00
İmsak vaktine kalan
42,8032 %0.17
50,2063 %0.01
57,3503 %0.14
Zonguldak’ta Artan Şiddet:  Nereye Gidiyoruz?

Zonguldak’ta Artan Şiddet: Nereye Gidiyoruz?

YAYINLAMA:

Son aylarda Zonguldak’ta yaşanan cinayet haberleri, sadece adli vakalar olarak görülüp geçilecek olaylar olmaktan çıktı. Her biri ardında yıkılmış aileler, yarım kalmış hayatlar ve cevapsız sorular bıraktı. Bir zamanlar “sakin şehir” olarak anılan Zonguldak’ta, artık neredeyse her hafta bir şiddet olayıyla uyanır olduk.

Sahil bandında, şehir merkezinde, insanların gözü önünde yaşanan olaylar, şiddetin artık “uzakta” olmadığını gösteriyor. Tartışmaların bir anda geri dönüşü olmayan sonuçlara evrilmesi, toplum olarak ne kadar gergin bir ruh hâline sürüklendiğimizin de açık bir göstergesi.

Bu cinayetlerin ortak noktalarına bakıldığında; öfke kontrolü, ekonomik sıkıntılar, alacak-verecek anlaşmazlıkları, geçmiş husumetler ve anlık öfke patlamaları öne çıkıyor. Ancak asıl soru şu:
Bu kadar kolay mı can almak?

Herkesin cebinde bir bıçak, dilinde bir tehdit, zihninde bastırılmış bir öfke mi var? Toplumsal tahammül sınırımız neden bu kadar düştü? İşsizlik, geçim derdi ve geleceğe dair umutsuzluk, insanları bu noktaya mı sürüklüyor?

Elbette güvenlik güçleri görevini yapıyor, olaylar aydınlatılıyor, failler yakalanıyor. Ancak mesele sadece “sonrası” değil. Asıl konuşmamız gereken, bu olaylar yaşanmadan önce ne yapıldığı ya da ne yapılmadığı.

Aileden başlayan değerler eğitimi, gençlerin psikolojik desteklere erişimi, sosyal projeler, bağımlılıkla mücadele, öfke kontrolü eğitimleri… 

Bunlar artık lüks değil, zorunluluk hâline gelmiş durumda. Çünkü her yeni cinayet, toplumun vicdanında biraz daha derin bir yara açıyor.

Zonguldak daha fazlasını hak ediyor.
Birbirine selam veren insanların şehri, korkuyla değil güvenle yürüyen sokaklar istiyor.

Şiddetin sıradanlaştığı bir şehir olmamak için; yetkililerden, sivil toplumdan ve en önemlisi birey olarak hepimizden daha fazla sorumluluk almamız gerekiyor.
Çünkü kaybettiğimiz her can, aslında hepimizden bir parça götürüyor.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *